Dikkat: Genç Ve Yenilikçi Şirketler Aranıyor

Helsinki’de soğuk bir Kasım günü, ancak Fuar ve Kongre Merkezi’ndeki sıcaklık her geçen dakika artıyor. Büyük umutlarla gelmiş gençler sahnede fikirlerini yatırımcılara sunarken alınlarında boncuk boncuk terler beliriyor.
Slush, genç ve yenilikçi şirketler ve teknoloji alanında yetenekli gençlerin üst düzey uluslararası yatırımcılar, yöneticiler ve medyayla bir araya gelebildiği, dünyanın önde gelen etkinliklerinden biri konumunda. Sahneye yakın bir yerde oturanlardan biri de KONE’nin Yeni İş Konseptleri Direktörü Jukka Salmikuukka. Peki KONE gibi kurumsal bir dev, acemi girişimcilere yönelik bir etkinlikten ne kazanmayı bekliyor?

"Dijitalleşme her sektörü değişime uğratıyor. Artık tek tek şirketlerin rekabetinden değil, rekabet içinde olan ekosistemlerden bahsediyoruz. Günümüz iş ortamında kapalı bir yenilik modeliyle başarılı olmak çok zor. Açık işbirliği tek yol". “Biz, 1 + 1 = 3 olduğuna inanıyoruz”

Slush etkinliğinin CEO’su Riku Mäkelä, Apple’dan Google’a tüm şirketlerin küçük ancak son derece çevik teknoloji şirketleriyle birlikte çalıştığını belirtiyor

Büyük şirketlerin daha açık ve işbirlikçi olması için birçok yol var. İşbirliği, dijital arayüzler ve API’ler (uygulama programlama arayüzü) yeni uygulamalara açılarak veya programcılar arasında yarışmalar düzenlenerek, seçilen genç ve yenilikçi şirketlerle veya programcılarla birlikte pilot projeler şeklini alabilir,” diyor Mäkelä.

KONE bu üç yaklaşımın tümünü aktif bir şekilde kullanıyor. Geçen yıl düzenlenen Slush etkinliğinde düzenlediği API Yarışmasında KONE uygulama geliştiricilerine şu görevi verdi: “Size arayüzü verirsek, bize faydası olacak ne yaratabilirsiniz?” Yarışmada kazanan iBeaconfi, KONE ile ortaklaşa bir prototip hazırlanmasına yönelik kullanılacak 15,000 Euro ödül kazandı.

KONE 2015 yılında düzenlenen Slush etkinliğinde genç ve yenilikçi şirketler ile diğerlerini KONE Ekosistemine katılmaya ve bir ortaklık topluluğunun parçası olmaya davet etti. Fikir ise, tüm dünyadaki bina ve şehirlerde En İyi İnsan Akışı Deneyimini yaratmak.

KONE ekosistemine daha fazla ortaklar çekmek istiyoruz. Açık Çağrı bir teknoloji odağının ötesine geçiyor ve genç ve yenilikçi şirketlerin ticari olarak hayata geçirilebilir ürünleri üretmesine yardımcı oluyor.”

KONE önderliğinde gerçekleştirilen pilot bir uygulama, dünyanın dijitalleşme açısından en faal toplumlarından biri olan Estonya’da şekillenmeye başladı. Estonya’da faaliyet gösteren yeni bir şirket olan Indoor Ninja, Tallinn şehrinde çağ ötesi bir ofis kompleksi olan Navigator’da yeni bir ziyaretçi yönetim uygulamasının prototipini geliştiriyor. Uygulama, KONE’nin entegrasyon desteğiyle tamamen Indoor Ninja şirketi tarafından tasarlandı.

Erişim kontrol sistemlerinin birçoğu ziyaretçilerin asansörleri kullanmasına izin vermiyor ve lobide kalmalarına yol açıyor. Indoor Ninja’nın uygulaması bina sakinlerinin misafir akışını kendi kişisel akıllı telefonlarıyla yönetmesine olanak sağlıyor. Ev sahibinin misafiri kabul etmesi sonrasında bir asansör otomatik olarak o misafiri ilgili kata götürüyor.

Navigator binasının sahibi Capital Mill şirketinden Marko Kull uygulama ile ilgili olarak şunları söylüyor: “Asansörler yalnızca bina sakinleri tarafından izin verilen kişilerce kullanılabiliyor. Bu da güvenliği arttırıyor ve resepsiyon personeli kullanılmasına gerek kalmadığından maliyetleri düşürüyor. Bunlara ilave olarak, bu çözüm bizleri akıllı şehirler çağına bir adım daha yaklaştırıyor.”

“Bu pilot projede büyük ve küçük arasındaki uyum kusursuzdu,” diyor Indoor Ninja şirketinin kurucusu ve Mobile Digital OU şirketinin CEO’su Peep Paum.

“Genç ve yenilikçi bir şirket iyi bir fikre sahip olabilir. Ancak mali güç olmazsa kolaylıkla tamamen değersiz bir hale gelebilir. Günümüzde hız bütün işletmelerde çok büyük öneme sahip. Büyük şirketlerin, bizim gibi genç ve yenilikçi şirketler aracılığıyla prototip geliştirme çalışmalarındaki hız ve etkinlikten kazanç sağlayabileceğine inanıyoruz.”

Salmikuukka ayrıca şunları söyledi: “Indoor Ninja, ileride alınacak daha büyük sonuçların öncülerini sunuyor. Çok yakında kendi kendine düşünebilen, asansörleri çağırmaktan ışıkları yakmaya ve sizi gideceğiniz yere yönlendirmeye kadar her şeyi otomatik olarak yapabilen navigasyon sistemlerini de göreceğiz. İşte bu İnsan Akışı entegrasyonunun ta kendisi – sihir gibi gelen bir hizmet deneyimi.”